ışık tutmak
| |||||
ışık tutmak bir yeri ışıkla aydınlatmak: "Biraz evvel bize ışık tutan sakallı adam bu hareketime dikkat etmişti."- R. N. Güntekin. düşüncesiyle kılavuzluk etmek, konuyu aydınlatıcı düşünceler söylemek, tutacağı yolu göstermek: "Gökalp, bu odada her gün yeni bir konuya ışık tutardı."- Y. Z. Ortaç. | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |